Uygun bir yerde inecek var 1
Ana Sayfa » Cunda Öyküleri » Uygun bir yerde inecek var 1
Yazan-Çizen Cundalı | Siz de birşeyler yazın!yorum cunda
Üretim Tarihi: Cumartesi, Eylül 8, 2007

UYGUN BIR YERDE INECEK VAR!

Cunda Öyküleri

Tilki, korkulu, ürkek adımlarla, sinerek yaklaştı suya. Tam eğilmiş, içiyordu ki, yolun alt basında homurdanarak çıktı otobüs. Fırlayıp kaçtı tilki yavrusu, bahçe duvarının arkasındaki çalılığın içinde kayboldu.
“Bizim hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na devrettiler, biliyor musun? Hastalar açıkta kaldı, perişan oldular…”
Belediye otobüsünün en arkadaki koltuğunda oturan kir saçlı önündeki gazete haberine takılıp kalmıştı.
“Sana ne canim, çoktan emekli olup çıkmışsın” dedi yanındaki asık yüzlü kadın. Karisi olmalıydı. “Sonra nereden sizin oluyormuş o hastaneler? Siz kimsiniz?”
Ulan ne desem tersliyor bu kadın beni diye düşündü adam. Sustu… Ama doğru şeyler söylüyordu sanki… Belki de hep doğruyu söylemeye çalıştığı için anlaşamıyordur onla diye düşündü.

 

Ne vardı yani biraz göz yumsaydı çizgiden sapmış kimi sözlere… Bir uyum kollayıcısı sanki kadın. Bütün uygunsuzluklara karşı…
Sahi, biz kimiz yahu diye sordu kendine? Öyle bir “biz” duygusu kalmış mıydı? O hastaneler neden bizim olsunlar ki?

“Çalışırken böyle düşünmezdin hastaları. Yakınıp dururdun, bana sormadan etmeden geliyorlar, yüzlercesi birden sıra alıp dikiliyorlar karsımda diye…”
“Yakınırdım ama bakardım da. Kimseyi geri çevirmezdim.”
Kadın “hiç!” dedi kötü bir gülümsemeyle. Adamın bu son söylediğine de katılmamış olduğunu ama artik otobüs yolcularının önünde daha fazla konuşmak istemediğini bildiriyordu sanki.

“Uygun bir yerde inecek var” dedi yumuşak, hoş bir kadın sesi. Şoför daldırmış, durağı geçmiş gidiyordu.

Adam başını kaldırdı. O güzel kız. Kızıl saçlı, beyaz bluzlu.
İndi kız. Hem inerken, hem de indikten sonra adama doğru baktı sanki. Hatta gülümsedi.
İyi ki bu ara sıkmamışım soluk açıcı ilacımı diye düşündü adam… Rezil, bitmiş bir ihtiyar gibi görünecektim kızın gözüne…
Nasıl birisiydi ki kıza göre? Bilebilir miydi, düşlerinde yaşamında hep ayrı kalmış bir ömrü temsil ettiğini?

Karısıyla tartışmalarını duymuş, onun için gülümsemiş olabilir miydi? Yetmişine dayanmış bir adamın diş görüntüsüne, yakışığına tutulacak durumu yoktu ya kızın… Çok güzeldi. Öpülmek, sevilmek, hayatin tüm kötülüklerinden uzakta kalabilmek için yaratılmıştı sanki. Yumuşacıktı bakışları. Kızıla boyanmış saçlarını fırça fırça yukarı doğru taramıştı.
Kızın “uygun bir yerde inecek var” diyen sesi ikinci kez, sesin sahibi olmadan çınladı kulağında. Bir gün önce bindiği minibüsteki tüm yolcuların inmek için “müsait yer” istemiş olduklarını anımsadı. Kulaklarında, dinledikleri küçük teyplerin kulaklıkları, keçi sakallı, tel gözlüklü yüzleriyle, gerideki çağlara ve başkalarına ait bir dilin sözleriyle, gencecik delikanlılar, koltuk altları kitaplı genç kızlar, bir yandan örtünme yarısında, bir yandan direksiyon basında, parti toplantılarının haremlik-selamlık bölümlerinde… Kendi içine ihanet eden dışlar, içinden ortaçağın fışkırdığı modern görüntüler. Yapay, eklektik, eleştirel akıldan yoksun…

“Müsait” sözcüğünü her duyusunda, dille düşünceyi bir tabaka kâğıdın iki yüzüne benzetmiş o dilbilimcinin adini bir kez daha anımsamıştı.

Karısına da söylemişti içinden geçenleri. Hemen almıştı yanıtını:”Onlar öyle mutlu, sana ne?”

 

Öykünün Devamı için tıklayınız

Cunda Öyküleri Bölüm 2

Cunda Adası Otelleri


View this Post in: English French Arabic German Greek Japanese Spanish

Facebook'da Paylas

Bakın Millet Neler Demiş?

Henüz kimse bir şey eklememiş bu konuda ilk yorum yapan olmak istermisiniz?

Söyleyecek birşeylerim var diyorsanız!

Resminizi ekleyin!
Gravatar'a katılın ve burada resiminizde yayınlansın. Hemde Bedava!